-
1 hayal kırıklığı
( düş kırıklığı) Enttäuschung f\hayal kırıklığına uğramak eine Enttäuschung erleben -
2 hayal kırıklığı
n. disappointment, disillusion, disillusionment, letdown, frost, non event, sell, take in, chagrin, comedown, defeat, failure* * *1. disappointment 2. frustration 3. letdown -
3 hayal\ kırıklığı
разочарова́ние (с) -
4 hayal kırıklığı
disappointment, rude awakening, letdown -
5 hayal kırıklığı
ümidi kəsilmə, ümidi boşa çıxma, xəyalı puç olma -
6 hayal
hayal [-aːl] <- li> Fantasie f, Traum m; Traumbild n; Illusion f; Einbildung f; Gespenst n, Erscheinung f; Spiegelbild n;-i hayal etmek sich (D) vorstellen (A); sich (D) ausmalen;hayal gücü Einbildungskraft f;hayal kırıklığı Enttäuschung f;hayal kurmak Luftschlösser bauen;hayal meyal nur vage, verschwommen;hayal olmak ein Traum bleiben;hayal oyunu Schattenspiel n;hayale kapılmak sich Illusionen hingeben;-i hayalinden geçirmek liebäugeln (mit D), mit dem Gedanken spielen, zu … -
7 hayal
",-li 1. imagined thing, vision, fancy; fantasy; dream; daydream. 2. imagination. 3. image, reflection. 4. shadow, indistinct image. 5. ghost, vision, apparition. 6. flat figure used in a shadow show. 7. shadow show. -e dalmak to daydream. - etmek /ı/ to imagine. -inden geçirmek /ı/ to dream of, think of. - gibi 1. like a dream. 2. very thin (person). - gücü imagination, imaginative power. -i ham impossible scheme, wild idea. -e kapılmak to be carried away by one´s imaginings, let one´s imagination run away with one. - kırıklığı disappointment. - kırıklığına uğramak to be disappointed. - kırıklığına uğratmak /ı/ to disappoint. - kurmak to dream dreams, build castles in the air. - mahsulü figment of the imagination. - meyal vaguely, indistinctly. - olmak to be realized only in one´s imagination, turn out to be nothing more than a dream. - oyunu shadow show, shadow play." -
8 düş kırıklığı
( hayal kırıklığı) Enttäuschung f\düş kırıklığına uğramak eine Enttäuschung erleben -
9 kırıklık
озвонч. -ğı1) поло́мка; поврежде́ние; перело́м ( кости)2) перен. лёгкое недомога́ние, ломо́та; нездоро́вье3) перен. разочаро́ванностьhayal kırıklığı — круше́ние мечты́, разочарова́ние
См. также в других словарях:
hayal kırıklığı — is. Çok istenilen veya umulan bir şeyin gerçekleşmeyişinden duyulan üzüntü Sesinde hayal kırıklığına benzer bir şeyler vardı. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hayal kırıklığına uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayal — is., li, Ar. ḫayāl 1) Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi. F. R. Atay 2) Belli belirsiz görülen şey, gölge 3) fiz. Görüntü İnsanın aynadaki hayali … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkisarıhayal — is., li, esk., Ar. inkisār + ḫayāl Beklediğini, umduğunu bulamamaktan doğan düş kırıklığı, hayal kırıklığı Eyvah, benim külüstür çiftliği, Avrupa çiftlikleri gibi bir şey zannetmiş... İnkisarıhayale uğrayacak. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sukutuhayal — li, esk., Ar. suḳūṭ + ḫayāl Düş kırıklığı, hayal kırıklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırıklık — is., ğı 1) Kırık olma durumu 2) Kırgınlık Vücudumda daimî bir kırıklık var. P. Safa 3) mec. İsteksizlik, güceniklik, kırgınlık Birleşik Sözler düş kırıklığı hayal kırıklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARZU-ŞİKESTEN — f. Arzunun olamaması, yerine gelmemesi. Hayâl kırıklığı, inkisar ı hayâl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hüsran — (A.) [ ناﺮﺴﺧ ] 1. zarar. 2. hayal kırıklığı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
düş — is. 1) Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya Dadaloğlu m, sevdası var başımda / Gündüz hayalimde, gece düşümde. Dadaloğlu 2) mec. Gerçek olmayan şey, imge, hayal 3) mec. Gerçekleşmesi istenen şey, umut Birleşik Sözler düş… … Çağatay Osmanlı Sözlük